Haber Detayı
28 Ekim 2025 - Salı 08:49 Bu haber 53 kez okundu
 
Derya Yanık'tan : Nüfus dönüşümü olmazsa tarihten silinip gidersiniz
AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, Türkiye'nin nüfus politikalarına ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin nüfusunun son 40 yıldır azalma eğiliminde olduğuna dikkati çeken Yanık, nüfus yoğunluğunun bir ülkenin pek çok parametresini doğrudan etkilediğini vurgulayarak, "Nüfus dönüşümü olmazsa tarihten silinip gidersiniz" dedi.
Siyaset Haberi


Türkiye'nin nüfusu son 45 yıldır düzenli olarak azalıyor.

Türkiye'de nüfus artış oranı 2024 itibariyle 1.48'e düştü.

Avrupa'nın 100-125 yılda aldığı nüfus yaşlanma mesafesini

Türkiye 25 yılda aldı.

AK Parti Osmaniye Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, Türkiye'nin

nüfus politikalarına ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'nin nüfusunun son 40 yıldır azalma eğiliminde olduğuna dikkati

çeken Yanık, nüfus yoğunluğunun bir ülkenin pek çok parametresini

doğrudan etkilediğini vurgulayarak, "Nüfus dönüşümü olmazsa tarihten

silinip gidersiniz" dedi.

Yanık'ın konuya ilişkin değerlendirmeleri şu şekilde:

"TÜRKİYE'NİN NÜFUSU SON 5 YILDA, 10 YILDA AZALMADI;

45 YILDIR DÜZENLİ OLARAK AZALIYOR"

"Türkiye'nin nüfusu son yıllarda azalmıyor. Türkiye'nin nüfusu son 40

yıldır azalıyor. Belki daha uzun bir süredir azalıyor. Son 45 yıldır hatta

azalıyor, 80 itibariyle baktığımızda.

Türkiye'de 1980 sonrası çok yoğun bir nüfus planlaması faaliyeti uygulandı.

Hem devlet eliyle hem devlet destekli sivil toplum örgütleri, sivil toplum

kuruluşları, dernekler, vakıflar eliyle 1980'den bu yana 45 yıldır uygulanan

bir nüfus planlaması faaliyeti var. Hatta doğum kontrol planlaması söz konusu.

Dolayısıyla Türkiye'nin nüfusu son 5 yılda, 10 yılda azalmadı. Türkiye'nin

nüfusu 45 yıldır düzenli olarak azalıyor. Fakat sizin de takdir edeceğiniz

üzere hiçbir sosyal olay bir günde ortaya çıkmaz. Bir günde de onu hemen

toparlayıp, işte etkilerini, olumsuz etkilerini ortadan kaldırıp birdenbire olumlu

etkilerini öne çıkarma şansınız yok. Burada da öyle.

ARAŞTIRMALAR VE VERİLER

Nitekim bakın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız 'Türkiye Aile Yapısı'

araştırması yapar. 5 yılda bir, TÜİK tarafından yapılan çok kapsamlı bir

araştırmadır bu. 2016 yılından, 2011 yılından yanılmıyorsam, başlayarak

devam eden bir araştırmadır.

Ben bakanlık döneminde, en son 2021'de yapmıştık. Sanıyorum 2026'da

tekrar yapılır. Çünkü 5 yılda bir yapılması lazım. 2021 sonuçları çıktığında

ben o dönem bakanlık döneminde 2016 ve 2011 yılları sonuçlarını da önümüze

alarak Türkiye'nin son 15 yılında, işte nereden nereye gidiyor, önümüzdeki 5

yılda neler olabilir? Bu projeksiyonu görebilmek için bir mukayeseli tablo

çıkarttırmıştım. Arkadaşlarımızla beraber uzun saatler bu tabloyu tartışmış ve

politikalarımızla ilgili bir takım belirlemeler onun üzerine oluşturmuştuk.

Dolayısıyla Türkiye'nin nüfusun çevrim, yani toplumun kendi demografik

özelliklerini regüle edebilme oranı vardı. Bu 2.10'dur. Yani nüfus artışının

2.10 olması. Fakat bizde 2024 itibariyle bu 1.48'di. Her yıl itibariyle de

maalesef düşüyor.

O çalışmayı yaptığımızda şunu gördük: Türkiye nüfusu çok dramatik bir

biçimde son 20 yıldır, 15 yıldır düşüyor, düşmeye devam ediyor. Sayın

Cumhurbaşkanımızın yaklaşık 10 yıl, 15 yıl öncesinden başlayarak

söylediği 'en az 3 çocuk', 'ailenin güçlendirilmesi', 'çocuk sahibi olmanın

teşvik edilmesi' noktasındaki çağrıların arkasında bu araştırmalar, bu

bilimsel veriler yatıyor.

Şimdi sadece son yıllara bakarak niye bu kadar azaldı dersek meseleyi

doğru tespit etmemiş oluruz. Bütün bir süreci dikkate alarak nerede, hangi

sebeplerle azalmaya başladı ve biz hangi müdahaleleri; daha doğrusu

hangi katkıları sağlarsak aile yapısına, aile yapısı daha güçlü ve işte daha

sağlıklı hale gelir? Çocuk sahibi olmayı daha çok tercih eder hale gelir?

Bunları konuşabiliriz.

"AVRUPA'NIN YAKLAŞIK 100-125 YILDA ALDIĞI MESAFEYİ

BİZ 25 YILDA ALDIK"

Dolayısıyla bir defa Türkiye'de nüfusun neden ve nasıl azaldığını doğru

tespit etmemiz lazım. Burası çünkü meselenin tamiri noktasında da hayati

bir köşe olarak duruyor. Çünkü bir de şu var: Bakınız, sadece aile yapısı

üzerinden konuştuğumuzda da böyle, öbür taraftan bir oranlama yaptığımızda

hep benim de zaman zaman konuşmalarımda söylediğim bir husustur.

Avrupa'da nüfusun yaşlanma hızının düştüğü, işte yaklaşık 100-125 yılda

aldığı mesafeyi biz 25 yılda aldık. Bunu ben söylemiyorum. Bunu bilim

insanlarının yaptığı ölçümlemeler sonucu ortaya çıkan bir realiteyi paylaşıyorum.

"8 ÇOCUKLU ORTALAMA ANADOLU AİLELERİNDEN EN

FAZLA 2 ÇOCUKLU AİLELERE GELDİK"

Peki niye böyle? İşte bu sebeple böyle. Yani son 45 yıldır çok dramatik bir

nüfus planlaması uygulandığı için birdenbire 9-10 çocuklu ya da 7-8 çocuklu

ortalama Anadolu ailelerinden en fazla 2 çocuklu aileler. Bu sadece şehirlerde

değil, kırsal kesimde de böyle artık.

Dolayısıyla bu hız bizi birdenbire çok yoğun bir genç nüfusumuzla, çocuk

nüfusumuzla övündüğümüz bir dönemden dramatik bir düşüşe getirdi. Çünkü

Avrupa kendi doğal akışı içerisinde nüfus yavaşlama hızını yaşıyordu. Biz

müdahale edilmiş ve çok kontrol edilmiş bir biçimde adeta baskılanmış bir

biçimde o süreci yaşadık.

Şimdi bunu bilmeden, bunları görmeden, bugün ne yapsak da yeniden

nüfusumuzu artırsak çözüm önerileri bence eksik kalır.

"NÜFUS YOĞUNLUĞU BİR ÜLKENİN, BİR TOPLUMUN PEK

ÇOK PARAMETRESİNİ DOĞRUDAN ETKİLEYEN BİR HUSUSTUR"

Bu anlamda kurum ve kuruluşlarımız, bakanlıklarımız, ilgili bakanlıkların

tamamı, Sağlık Bakanlığımız, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,

işte güvenlik politikaları tarafı itibariyle baktığımızda İçişleri Bakanlığımız,

Adalet Bakanlığımız, neyse bütün kurum ve kuruluşlar bu konuyla alakalı

ciddi bir mesafe, ciddi bir emek ortaya koyuyorlar.

Ancak işin sosyal tarafını özellikle gözden kaçırmamak gerektiği

kanaatindeyim. Nüfus artışının veya nüfusun niye bu kadar önemli olduğunu da

paylaşmak gerektiği kanaatindeyim.

Yani biz durup dururken Sayın Cumhurbaşkanımız ya da işte bakanlarımız,

bakanlıklarımız, kurumlarımız, yani çok çocuk sevdiğimiz için, evet çocuk

seviyoruz, ayrı da yani canımız istedi, hadi herkes çocuk… Hayır, bakınız.

Nüfus, nüfus yoğunluğu bir ülkenin, bir toplumun pek çok parametresini

doğrudan etkileyen bir husustur.

Nedir bir güvenlik? İki, ekonomik refahı üretme, iş gücünü sürdürülebilir hale

getirme. Üç, sosyal hayatın kendi dinamiklerini devam ettirebilmesini sağlamak

anlamında çok önemli birleşenleri etkileyen bir husustur. Yani mesele sadece

Türkiye Cumhuriyeti'nin 86 milyon nüfusu var, 90 milyon, 100 milyon meselesi

değil.

"NÜFUS DÖNÜŞÜMÜ OLMAZSA TARİHTEN SİLİNİP GİDERSİNİZ"

Bakın, tarihçi Erhan Afyoncu'nun verdiği bir örnek vardı. Ben de çok açıkçası

bilmediğim bir alan olduğu için okuyunca çok etkilenmiştim. Orada size sadece

meselenin güvenlik boyutuyla olan kısmını, bunu iş gücünde de anlatabiliriz,

sosyal hayatın dinamizmi anlamında da anlatabiliriz, sosyal yapının devam

etmesi anlamında da anlatabiliriz.

Her milletin bir kimliği vardır. Kimliğinin özellikleri vardır. Her millet kendi

hafızasını, kimliğinin özelliklerini, milli hasletlerini genç kuşaklar, yeni

jenerasyonlar aracılığıyla tarihe aktarır. Bir sonraki nesle öyle aktarırız.

Şimdi eğer bu anlamda bir nüfus dönümü, dönüşümü, regülasyonu olmazsa

bizim millet olarak özelliklerimizi, millet olarak hasletlerimizi, kimliğimizin

konu başlıklarına aktarma imkanımız da olmayacak. Tarihten silinip

gidersiniz. Bakın çok net ve maalesef çok ağır bir cümle ediyorum:

Tarihten silinir gidersiniz. Tarihten silinen onlarca millet var. Bu kadar

net bir şeyden bahsediyoruz.

"GÜVENLİĞİNİZİ NE KADAR ÖNEMLİ BİR ÖLÇÜDE

ETKİLEDİĞİNİ DE GÖRÜYORUZ"

Şimdi bakın, Erhan Afyoncu'nun verdiği bir kıyas var, onu sizinle

paylaşayım: 1711 Prut Savaşı'nda Osmanlı yaklaşık 30 milyon, Rusya

16 milyon. 1711... 1877-1878, 93 harbi diye bilinir bizim tarihimizde.

Yani yaklaşık 160 yıl sonra Rusya 100 milyon, Osmanlı 26 milyon. Bu

demografi içerisinde Rusya 800 bin asker çıkarıyor, Osmanlı ancak 300

bin asker çıkarabiliyor. Güvenliğinizi ne kadar önemli bir ölçüde etkilediğini

görüyoruz.

Dolayısıyla bu nüfus meselesi bizim için hem kimliğin korunması, milli

hasletlerimizin, milli varlığımızın devamı, hem güvenlik, hem iş gücü, hem

sosyal demografi açısından son derece önemli.

"25 YILDIR BÜTÜN POLİTİKALARIMIZIN TEMELİNDE İNSAN

VE SOSYAL ANLAMDA DA İLK ÇEKİRDEK YAPI OLARAK

AİLE VARDIR"

Bununla alakalı son yıllarda çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Son yıllar

derken, son 15-20 yılı kastederek aslında söylüyorum. Çünkü AK Parti

hükümetleri özelinde baktığımızda aile son derece önemli, son derece

korunması gereken, desteklenmesi gereken bir kurum.

Bizim yaklaşık 24-25 yıllık iktidarımızın en başından itibaren, bunu çok

iddialı ve çok net bir biçimde söylüyorum; en başından itibaren bütün

politikalarımız, sosyal politikalarımızın tamamı ailenin desteklenmesi,

güçlendirilmesi, korunması temeline dayanır.

Ancak son yıllardaki bu demografik düşüş sebebiyle aile politikalarımız

biraz daha öne çıktı, biraz daha görünür hale geldi. Yoksa biz aileyi yeni

keşfetmiş -tırnak içinde söylüyorum- bir iktidar değiliz. 25 yıldır bütün

politikalarımızın temelinde insan ve sosyal anlamda da ilk çekirdek yapı

olarak aile vardır.

Aileyi destekleyen, aileyi güçlendirmek, ailenin içerisinde yaşanan bir takım

sıkıntıları ortadan kaldırabilmek için her türlü politikayı bugüne kadar

uyguladık, uygulamaya devam ediyoruz. Ama eğer bir yerde, bir konuda

gözle görülür bir mesele, bir problematik varsa oraya biraz daha tabi ki

odaklanırsınız, biraz daha yoğunlaşırsınız ve daha çok mesai, daha çok

zaman harcarsınız.

Dolayısıyla son yıllardaki çalışmalar bu anlamda biraz daha meseleyi

toplumsal anlamda da görünür hâle getirmek, toplumun da dikkatini çekmek

noktasına odaklandı."

 
Kaynak: Editör:
 
Etiketler: Derya, Yanık'tan, :, Nüfus, dönüşümü, olmazsa, tarihten, silinip, gidersiniz,
Haber Videosu
Yorumlar
Ulusal Gazeteler 1
Bizim Gazete
Alıntı Yazarlar
Anketler
TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEK CUMHURBAŞKANI KİM OLMALI
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
28
25
0
1
9
10
2
Trabzonspor
23
17
1
2
7
10
3
Fenerbahçe
19
14
0
4
5
9
4
Beşiktaş
17
16
3
2
5
10
5
Gaziantep FK
17
15
2
2
5
9
6
Samsunspor
16
13
1
4
4
9
7
Göztepe
16
12
2
4
4
10
8
Konyaspor
14
17
4
2
4
10
9
Alanyaspor
13
11
3
4
3
10
10
Kocaelispor
11
10
5
2
3
10
11
Başakşehir
10
11
4
4
2
10
12
Antalyaspor
10
11
6
1
3
10
13
Kasımpaşa
10
9
4
4
2
10
14
Rizespor
9
10
4
3
2
9
15
Gençlerbirliği
8
10
6
2
2
10
16
Eyüpspor
8
6
6
2
2
10
17
Kayserispor
6
8
4
6
0
10
18
Karagümrük
4
10
8
1
1
10
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Modül 2
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Modül 3
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
Modül 4
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.
site üstü

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı