Helalleşmek, birbiri üzerindeki haklarını gönül rahatlığıyla bağışlamak ve vicdanen tatmin olmuş şekilde anlaşmaktır. Ya da başka bir deyişle, hakkı yenenin hakkından feragat etmesi ya da haklarını alması şeklinde olur.

Helalleşmek dinimiz ve kültürümüzde de yapılması tavsiye edilen bir davranıştır. Helalleşme kul hakkı ile ilgili olup, kul hakkı Allah'ın huzurunda hesabı sorulacak ve affedilmesi hakkı yenenin rızasına bağlanmış bir günahtır.

Aslında bir kişinin helalleşelim demesi  "Geçmişte ben sana karşı hata yaptım, haksızlık yaptım ancak bundan sonra bu haksızlığı yapmayacağım" anlamına gelmektedir.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun helalleşme çıkışı siyasi arenada uzun süre tartışıldı. Aslında bu çıkış CHP'nin geçmişte bazı kesimlere haksızlık yaptığının da bir kabulü idi.

CHP yöneticilerinin özellikle 28 Şubat sürecinde başta üniversitelerde okuyan başörtülü öğrencilere ve İmam Hatip Liselerinde okuyan öğrencilere yönelik uygulamaları destekleyen açıklamaları halen hafızalardaki yerini korumaktadır.

O dönem kamuda çalışan bir çok kişi de yasaklamalara maruz kalmış ve mağdur olmuşlardı. Hatta, yasaklamaların sınırlarının belirlenmesi için "hukuken kamusal alan neresidir" sorusu bile tartışma konusu olmuş ve TV kanallarında hukukçular tarafından uzun uzun tartışılmıştır.

Askerdeki oğlunun yemin törenine giremeyen annelerin mahsun bakışlarını gösteren fotoğraf kareleri, üniversitelerin kapılarından yaka paça zorla atılan kız öğrencilerin görüntüleri halen hafızalardan silinmemiştir.

Bu dönemde uygulamaya konulan yasaklar ise Ak Parti iktidarı ile birlikte aşama aşama kaldırılmıştır. Dün türbanlı olduğu için eğitim hakkı elinden alınanlar bugün kamuda türbanlı olarak çalışabilmektedirler. Dün türbanlı olduğu için kışlalara alınmayan annelerin çocukları türbanlı olarak subay ve astsubaylık yapabilmektedirler.

Helalleşme yapılırken aynı zamanda "bundan sonra ben böyle bir hata yapmayacağım" demenin yanı sıra bu söylemini eylemleri ile desteklenmesinin yanı sıra seçmene de bu bağlamda bir güven ve güvence de verilmesi gerekmektedir. Seçmen helalleşmek isteyenin samimiyetine inanmalıdır.

CHP'nin bu güne kadar muhafazakar seçmenden oy alamamasının temel sebeplerinden birisi de geçmişte yaptığı uygulamaların, savunduğu fikirlerin toplum hafızasından silinmemesi olduğu gibi bundan sonrası için de bu uygulamadan, bu fikirleri savunmaktan vazgeçtiğini, vazgeçeceğini seçmene inandıramamasıdır.

CHP liderinin helalleşme çıkışından sonra CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'in Kur'an Kurslarında okuyan çocuklara yönelik açıklaması CHP'nin helalleşme çıkışının inandırıcı olmadığını, olmayacağını göstermiştir.

Zira, helalleşme önce irade sonra da samimiyet ister...VE DİYORUM Kİ HESAPLAŞMADAN HELALEŞİLMEZ..

                      Kalın sağlıcakla..